29 Nisan 2013 Pazartesi

Vazgeçmek mi Vazgeçilebilmek mi?

Ne garip bir başlık oldu bu ya. Tam bunu yazmadan 20 saniye önceki hallerini görmediniz siz tabii.
vagzeçmek, vazgezçek gibi.. Nasıl çıktı bunlar ben de bilmiyorum hem de arka arkaya. Şimdi düşünüyorum da ben vazgeçmeyi bile yazamayan bir insanmışım, daha yazamadığım bir eylemi nasıl yapmayı başarabilirim acaba.
Hepimizin çeşit çeşit huyları ve alışkanlıkları var. Bunların çoğu da sonradan kazanılan şeyler, doğuştan gelmiyor, daha tenis topu kadarken kafamız çevremizdeki gördüklerimizle şekilleniyor gelecekteki kişiliğimizin ilk aşaması. İstisnalar var zaten salt budur demiyorum herkesciklerin bildiği şeyler bunlar. Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim, üzüm üzüme baka baka kararır vs. ama bazı duygular başkadır. Bir müziğin, bir manzaranın, bir kitabın etkileri her insanda aynı olmuyor. Duygularımıza hakim olmak, yönlendirmek de kolay değil. Korku filmlerinden korkup da izlerken "Korkmayacağım sadece neşelenip güleceğim." diyebilen yoktur herhalde. Hayat da böyle işte bir olay ve durum karşısında dışarı yansıtmamak bir nebze yapılabilir ama o içeriden geçenlerin yönlerini değiştirmek çok güç.
Peki gelelim aslında yazmak istediğm şu düşünceme. Hangisi size göre daha kaldırabilinir, daha az rahatsız edici bir durumdur?
Seçenekleri görelim bakalım. Lütfen gelsin seçenekler.
Birisi var, siz onunla iyi anlaşıyorsunuz ama iletişimi kesmeniz sizin yararınıza olacak, yoksa farklı sıkıntılara gireceksiniz. Yani vazgeçmeniz gerekiyor. Ama o bunu istemiyor.
Birisi var, o sizle iyi anlaşıyor ama iletişimini kesmesi onun yararına olacak, yoksa farklı sıkıntılara girecek. Yani vazgeçilen olmanız gerekiyor. Ama siz bunu istemiyorsunuz.
Bir dakika sevmedim seçenek olayını kalsın öyle.
Asil bir ruhun temelidir bencillik, Niçe. -temel olmadan ne halt edersiniz?-
Di mi? Bencil insan vazgeçer de vazgeçilir de. İkisi de umrunda olmaz, ne ala memleket. Salak insan da vazgeçemez ve vazgeçilmek de onu incitir. Ama o bunları kontrol edemez, duygularını bastıramaz. Bir insanın sizden vazgeçmesi çok kırıcıdır. Kişisine göre, kimi de "Benim gibisini bulamaz zaten." "Kendi kaybeder." der, bunu diyen için zaten o kişinin pek de bir önemi olmamıştır bence. Önemi olsaydı, madem ki kendinden iyisini bulamayacağını ve kaybedeceğini düşünüyor, neden kaybedenin kaybı onu incitmesin ki?

Her insanın aynalara gösterdiği bir yüzü,
Kimseye söyleyemediği bin hüznü vardır.



Hayat bize gösterdiği her şeyi zorla da olsa öğretecektir. Karmaşaya sokmamak kasmamak lazım yav. Vaz da geçersin hem de her şeyden, senin vazgeçinilebilecek bir insan olmanı da hazmedersiiin -kibre bak- hepsi olur babacım hepsi. Zaaflar zaaflar...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder